Görüş bölgeleri

Etrafınızdaki yollar farklı görüş bölgeleri içerir. Bazı alanlarda görüşünüz güzel iken bazı alanlarda sadece önünüzü görebilirsiniz. Görüşünüz kısıtlı olduğunda en küçük geniş açı görüntüsünden bile bilgi alabileceğiniz alternatif kaynakları kullanmalısınız. Kısıtlı görüş olan tipik noktalar şehir içindeki kavşaklar ve şehir dışındaki virajlı yollardır.

Şehir içindeki kavşaklara yaklaşırken yan yollardaki görüşünüz neredeyse sıfırdır. Kavşağa yaklaştıkça etrafınızı daha rahat görmeye başlarsınız ancak etrafın açılması kavşağa varınca bir anda olacaktır. Bu nedenle kavşaklara yaklaşırken mümkün olduğunca yavaşlamalı ve çevreden gelecek bilgileri hızlıca değerlendirerek durmaya, devam etmeye, yavaşlamaya ya da hızlanmaya karar vermelisiniz.

Şehir dışındayken ise kısıtlı görüşe sahip bir bölgede yol alırken motorunuzu güvenli bir şekilde en iyi görüntüyü alabileceğiniz yerde tutmalısınız. Ufacık bile olsa önünüzdeki yol ile ilgili gözleminizi geliştirecek tüm fırsatları değerlendirmelisiniz. Fırsatlar arasında yol kenarındaki çitlerin ya da duvarların arasındaki boşluklar da vardır. Önünüzdeki virajın açısını bazen ağaçlardan ya da elektrik direklerinden kestirebilirsiniz. Bazen bir mağaza camındaki yansıma, bazen ağaçların arasında hareket eden bir gölge, bazen de ileride hareket eden bir araç farı size ol hakkında değerli ipuçları sunar.

Mesafenizi koruyun

Ne kadar görebildiğinizi diğer araçlar da etkiler. Öndeki araca ne kadar yakınsanız, ilerisini daha az görebilirsiniz, özellikle önünüzdeki büyük bir araçsa. Yavaş akan trafikte en iyi pozisyonu tutmalı ve öndeki araçtan biraz geride kalarak iki hatta üç araç ileriyi takip etmelisiniz. Önünüzde kapalı kasalı bir kamyon varsa şeridin sağına ve soluna hareket ederek her iki tarafını da görmelisiniz.

Süratli giderken önünüzdeki yolu iyi görmeniz hayati bir gerekliliktir. Görüşünüz yolun eğimine, bulunduğunuz şerite, diğer araçların büyüklüğüne ve sizin bakış yüksekliğinize göre değişir. Tüm bunlara dikkat ederek önünüzdeki aracı güvenli bir mesafeden takip etmelisiniz. Özellikle sollamalarda diğer araçların kör noktalarında kalmamaya dikkat etmelisiniz. Şerit değiştirmeden önce sizin kör noktanızda birisi var mı diye hızlı bir kontrol yapmayı da unutmayın.

Motosikletinizin kör noktalarını öğrenmek için durduğunuz yerde normal oturuş pozisyonunuzu alın ve aynalardan görebildiğiniz noktaları belirleyin. Sonra önünüze bakarken vizörden görebildiğiniz noktalar ile bu noktalar arasında kalan kör noktaları görmek için kafanızı ne kadar çevirmeniz gerektiğini hesaplayın. Bu kafa dönüşünü yolda sık sık yaparak aldığınız görüntüleri işlemeye ne kadar alışırsanız o kadar rahat edersiniz.

Gözlem becerilerinizi geliştirmek

Gözlem becerilerinizi geliştirmek için aşağıdaki teknikleri kullanabilirsiniz.

Gözlem yapmakta motosiklet kullanmanın avantajı

Motosiklet kullananların çoğu arabaları süren kişilere göre büyük avantajları vardır. Motorlular daha yüksekte otururlar ve en iyi görüşü yakalamak için motorun pozisyonunu kolayca değiştirebilirler. Bu avantajınızın çok farkında olmalı ve güvenliğinizden ödün vermeden sonuna kadar kullanmalısınız.

Gözlerle etrafı taramak

Gözlerinizle görebildiğiniz her yönde neler olduğunun bir resmini oluşturmalısınız. Bunun en iyi yolu gözleriniz ile uzağı, yakını, önü, arkayı ve yanlardaki tüm çevreyi taramanızdır. Etrafı tarayarak tehlikeleri sezmeye çalışan sürücüler tek bölgeye odaklananlara göre daha güvende olurlar, bu nedenle sizin de sürekli ve düzenli olarak etrafı tarayarak bu alışkanlığı kazanmanız gerekir.

Etrafı taramak sürekli bir işlemdir. Önünüze yeni bir açı geldiğinde sahneyi hemen tarayın. Bu şekilde tehlikeli bölgeleri bilebilirsiniz. Bu bölgeleri her taramada tekrar tekrar kontrol edin ama sadece o noktalara odaklanarak geniş açınızı kaybetmeyin. Aynalarınızı sıkça kullanın ama emin olamadığınızda ufak bir bakış da atın, mesela kaldırımdan yola çıkarken, kavşak içindeyken, otoyola bağlanırken , şerit değiştirirken ya da döner adadan çıkarken basitçe kafanızı çevirip bakmanız size fayda sağlayacaktır.

Arkaya bakmak

Arka tarafı gözlemek demek aynaları kontrol ederek ve arkaya bakarak arkada olan bitenden tamamen haberdar olmak demektir. Arkaya bakmak önemlidir çünkü çoğu motosiklet aynasının görüş açısı kısıtlıdır ve birçok kör nokta bırakır. Bu kör noktalarda neler olduğuna dönüp bakmanız gerekir.

Arkaya bakmak yan tarafa hızlıca bir göz atmakla kafayı tamamen çevirip bakmak arasındaki hareketleri kapsar. Ne kadar arkaya bakacağınız şartlara göre değişir ama amaç hep aynıdır, olası bir kaadan sakınmak.

Arkaya bakmaya karar vermek için durumu iyice değerlendirmeniz gerekir çünkü arkaya bakarken öne bakamaz durumda olursunuz. Bu durum mesela öndeki araca yakınsanız ya da süratliyseniz gibi durumlarda oldukça tehlikelidir. Aynı şekilde soldaki dar bir yola girerken arkanıza bakmamanız da epey tehlikelidir. Arkaya bakışınızı çok uzun tutmamalı ve bir defa yetecekken iki kez bakmamalısınız. Arkaya bakmayı pozisyon değiştirirken veya olası bir tehlike noktasına yaklaşırken düşünmeniz gerekir.

Çevresel görüş

Çevresel görüş, baktığınız noktanın çevresindeki alanı kapsar. Baktığınız noktadakiler kadar çevresel görüşünüzdekilere de tepki vermeyi öğrenmelisiniz. Gözün çevredeki görüşü merkezden farklıdır ve hareketi algılamakta oldukça iyidir. Bu da bizi daha dikkatli bakmamız gereken noktalar hakkında uyarır. Çevresel görüş size hızınızı ve pozisyonunuzu hissettirir ve diğer araçların hareketlerini işaretleyerek bakmanız gereken noktaları farkettirir. Yorulduğunuzda önce bu görüş azalır.

Kask ve vizör gözlemi nasıl etkiler?

Kaskınız veya vizörünüz çevresel görüşünüzü kısıtlayabilir. Bunu engelleyip etrafta neler olduğunu görmek için kafanızı sıkça sağa sola sallamalısınız. Kasksız görüşünüzle kasklı görüşünüzü kıyaslayarak bu hareketin açısına karar vermelisiniz.

Vizörünüzde ve varsa gözlüğünüzde su damlası, su lekesi, buğu ve çizik olmamalıdır. Soğuk ve sisli havalarda buğu oluşmaması için sprey kullanabilirsiniz. Vizörünüz görüşünüzü etkileyecek kadar çizildiyse değiştirmelisiniz. Koyu renk vizörler geceleri görüşü azaltacaktır.

Sürat gözlemi nasıl etkiler?

  • Hız titreşim yaratarak görüşünüzü etkileyebilir
  • Hızlandıkça daha uzağa bakmanız gerekir. Hızınızı arttırdıkça görebildiğiniz noktanın ilerisine bakmalısınız ki tepki vermek için yeterli zamanınız kalsın.
  • Yorgunluk görüş becerinizi azaltır. Yoruldukça yavaşlayın ve dinlenin.
  • Hız, tepki vermenize kadar katedeceğiniz mesafeyi arttırır. Bu nedenle güvenle durabileceğiniz mesafeyi kollamalısınız. Hızınızı iki kat arttırdığınızda durma mesafeniz dörde katlanacaktır.
  • Önünüzdeki detayları görebilme beceriniz hızınızla beraber düşer. Yoğun trafik olan şehir merkezi gibi bölgelerde yavaşlayarak güvenli bir sürüş için gereken tüm bilgileri alabilmelisiniz.

Özetle hızınızı ne kadar iyi görebildiğiniz, durumun karmaşıklığı ve durabileceğiniz mesafeye göre ayarlamalısınız. Her zaman açıkca görebildiğiniz mesafede durabilecek hızda gitmelisiniz.

 

Planlama

Güvenli ve etkili bir sürüş için planlama şarttır. Dikkatle gözlemlediğiniz bilgiler sürüş hareketlerinizi planlamanıza yardımcı olur. Planlamanın amacı mevcut şartlar dahilinde doğru pozisyonda, doğru viteste, doğru hızda olabilmeniz ve tüm bunları doğru zamanda yapabilmenizdir. Şartlar sürekli değişeceğinden hep yeni bir plan oluşacaktır. Etkili planlama tüm bu planlama ve yeniden planlama sürecinin tekrarı le mümkündür. Sürücü olarak elinizdeki tüm imkanları planınızı yapmak için kullanabilmeniz gerekir. Her plan aşağıdaki basamakları içerir.

Tahmin edin

Tehlikeden sakınmak için ne kadar çok zamanınız varsa o kadar daha güvenli hareket edersiniz. Olabilecekleri tahmin etmeniz size ilave zaman kazandırır. Tahmin beceriniz eğitiminize, deneyiminize ve bu özelliğinizi geliştirmek için harcayacağınız emeğe bağlıdır. Kendinizi geliştirmek için yolda olabilecekleri ve olası aksiyonlarınızı sesli olarak konuşma yöntemini deneyebilirsiniz.

Gördüklerinizden başlayarak ne gibi terslikler oluşabileceğini deneyimlerinizden yola çıkarak tahmin edin. Göremediğiniz noktalardan gelebilecek tehlikeleri düşünün ve kendinizi hazırlayın. Yola fırlayan bir topun peşinden bir de çocuğun koşma ihtimalinin yüksek olduğunu bilirsiniz.

Diğer sürücülerin hareketlerini tahmin etmek de çok önemlidir. Sizi zaten gördüklerini ya da olası bir terslikte doğru hareket edeceklerini düşünmeyin. Diğer araçların hareketlerini dikkatle izlemek size bir sonraki hareketleri hakkında öngörü sağlar ancak iyi bir sürücü de her an hata yapabilir. O nedenle her zaman bir güvenlik payı tutun. Kaza olduktan sonra haklı olsanız ne fayda.

Olası tehlikeleri sıralayın

Tahminlerinizden hangilerinin en olası ve en tehlikeli olduğunu sıralamalısınız ve önem sırasına göre hazırlanmalısınız. Bu sıralama her an değişebileceğinden önceliklerinizi de bu kadar çabuk değiştirebilmelisiniz. Tehikelerin önemi aşağıdakilere göre değişir:

  • tehlikenin ne olduğu,
  • ne kadar yakında olduğu,
  • yolun şekli ve yüzey durumu,
  • sabit ya da hareketli olması, hareketli ise hangi yönde olduğu,
  • sizin yaklaşma hızınız.

En yüksek önceliği en büyük tehlikeye vermelisiniz.

Ne yapacağınıza karar verin

Tehlikeleri belirleyip sıraladıktan sonra ne yapacağınıza karar vermelisiniz. Amacınız daima kendinizi ve diğerlerini güvende tutmak olmalıdır. Tepkiniz aşağıdakilere bağlı olacaktır:

  • neyi görebildiğiniz,
  • neyi göremediğiniz,
  • mantıken neyin olabileceği,
  • en kötü ne olabileceği,
  • olay tamamen farklı gelişirse ne yapılabileceği.

İyi bir planlama yapmışsanız kararlarınızı metodolojik olarak anında ve tereddüt etmeden verirsiniz. Sürüşünüz sırasında sürekli tahmin etmeli, tehlikeleri sıralamalı ve ne yapacağınıza karar vermelisiniz. İlk başlarda sürekli bu üç adımı bilinçli bir şekilde takip etmek zor gelebilir ancak sürekli yaparsanız size doğal gelecektir ve tepkilerinize hızlı ve güvenilir bir temel sağlayacaktır.

Olaylar genelde bir anda gelişmez ve gelişirlerken iyi bir planlama yapmışsanız kurtulma ihtimaliniz çok yüksektir. Ne kadar erken farkederseniz kurtarmak için o kadar çok zamanınız olur.

Gözlem yapmak

Motosiklet kullanırken sürekli gözlem yapmak ve iyi bir planlama ile gözlemlerin tümünü kullanarak sürüş güvenliği arttırmak çok önemlidir. Gözlem becerileri trafikteki önemli bilgi kaynaklarına ulaşabilmeyi ve bu bilgileri nasıl kullanacağınızı etkiler.

Neden iyi gözlem yapmalısınız?

Görme, duyma ve koklama ile şartlar hakkında mümkün olduğunca çok bilgi almak gözlem yapmak demektir. Keskin gözlem becerisi iyi sürüşün temelidir ve motorlular için ölümle yaşam arasındaki fark anlamına gelebilir. Eğer farkında değilseniz karşı koyamazsınız. Dikkatli gözlem size düşünmek ve tepki vermek için ekstra zaman tanır, bu da size sürüşünüz üzerinde daha çok kontrol verir.

Bazen kendinizi boş boş sürerken bulursunuz. Gitmekte olduğunuz yeri, işinizi ya da başka herhangi bir şeyi düşünmekte, sürüş ile ilgili ise sadece önünüze bakmaktasınızdır. Bu durumdayken fazlasıyla tehlikeye açık olursunuz ve ani bir durum ile karşılaşmaya hazır olamazsınız. Oysa ki dikkatiniz sürekli yolda olmalıdır. Gözlem yapabilmek ve bilgileri kullanabilmek bu nedenle çok önemlidir. Doğru gözlem yapabilmek için normalde gözlük kullanıyorsanız kask ileyken de gözlüğünüzü takmanız gerektiğini unutmayın.

Sürüşte dikkatin dağılması

Sürüşte dikkatin dağılması başınıza gelebilecek en tehlikeli durumdur. Buna sebep olabilecek her türlü durumu ortadan kaldırmanız gerekir. Motosiklet kazalarındaki tehlikeler otomobil kullanırken olduğu gibi nispeten göze alınabilir risklerden çok uzaktadır ve en küçük kazada bile hayati tehlike ya da kalıcı sakatlık riski bulunur. Dikkatinizi dağıtabilecek hususlardan sakınmalısınız.

Yorgunluk

Yorulmak çok normaldir. Yorulduğunuz için kimse sizi suçlayamaz, hatta yorulmadıysanız bir terslik vardır. En çok saatte bir durup kısa da olsa dinlenmeye alışmanız gerekir. Özellikle kalabalık sürüşlerde kimin ne zaman yorulacağına bakmaksızın belli aralıklarla sık sık durmak gerekir. Yorgunluk sebebiyle dikkat dağılmasını engellemek pek mümkün değildir, dinlenmek tek çaredir.

Gürültü

Motosiklet gürültülü bir araçtır. Motorun sesi az bile olsa rüzgarın sesi oldukça fazladır. Uzun sürüşlerde bu gürültü oldukça durağandır ve dikkatinizin dağılmasına yol açar. Kulak tıkacı kullanmak çoğu zaman bu etkiyi azaltır ve sık mola verirseniz üstesinden gelebilirsiniz.

Navigasyon kullanımı

Navigasyon cihazı kullanımında özellikle sık bakmanız gereken bilmediğiniz bir bölgedeyseniz dikkatiniz dağılabilir. Ekrana mümkün olduğunca erken bakıp planlayabileceğiniz mesafedeki dönüşleri aklınızda tutmanız faydanıza olacaktır. Aynı zamanda navigasyona sık bakacaksanız normalden daha yavaş gitmelisiniz çünkü son anda bir dönüş yapmanız gerekebilir.

Telefon kullanımı

Sürüş esnasında telefonunuz çalarsa dikkatiniz dağılabilir. Eğer motorunuzda telefon tutucunuz varsa ekranda kimin aradığına bakmanız hatta mesaj geldiyse okumaya çalışmanız işi daha da kötüye götürebilir. Telefonunuz cebinizdeyse de kimin aradığını merak edip hızlıca durmaya çalışırsanız dikkatsiz davranabilirsiniz.

Kaskınızda interkom cihazınız varsa telefonunuz çalınca basit bir şekilde açıp konuşabilirsiniz. İyi bildiğiniz bir yolda yavaşlayarak devam edecekseniz sıkıntı olmayabilir ama en iyisi müsait bir yerde durarak görüşmenizi yapmanızdır.

Sürüş sırasında müzik ya da radyo dinlemek

Kulaklıkla ya da interkomla sürüş esnasında müzik ya da radyo dinlemek dikkatinizi dağıtabilir. Çevreden gelen sesleri duymanıza engel olabileceği gibi aklınızın başka yerde olması sürüş kalitenizi de düşürecektir. Tempolu bir müzik gereksiz sürat yapmanıza da sebep olabilir.

Sözün özü, sürüş sırasında sürüşe odaklanmanız ve dikkatinizi dağıtacak durumlara mümkün olduğunca engel olmanız faydanıza olacaktır.

Trafiği izlemek ve son saniye kontrolü

Sürüş sırasında etrafınızdaki trafiği izlemek çok önemlidir. Hem önünüzdeki hem de arkanızdaki araçların,  yayaların ve hatta hayvanların ne gibi hareketler yapabileceklerini ne kadar erken tahmin ederseniz önlem almanız o kadar hızlı olacaktır. Kavşaklara yaklaşırken yakınlarda bulunan ve hareket edebilecek her türlü nesneyi dikkatlice takip etmeniz gerekir. Yolu hep iyi okumanız gerekir.

Uyarmanın işe yarayacağı hallerde kornanızı kullanmanızda fayda vardır. Uzaktakileri uyarmak için de farlarınızı kullanabilirsiniz. Unutmayın, trafikte en az görünen araçlar motosikletlerdir ve farkedilmek için biraz gürültü yapmak bir kazaya karışmaktan daha iyidir.

Sürüşünüz sırasında uymanız gereken en temel kurallardan birisi görüşünüz içinde durabileceğiniz hızda gitmektir. Bu kurala uyarsanız hep kaza yapmadan durabilir halde kalırsınız.

Son saniye kontrolü

Aynaya iyi baksanız da, yolu güzel okumuş olsanız da görüş açınızda muhakkak bir kör nokta vardır ve son anda orada bir şey değişebilir. O nedenle gitmeye karar verdiğiniz yöne gitmeden önce kafanızı çevirip hızlıca bir göz atmakta fayda vardır. Son saniye kontrolü sadece gördüğünüz bir değişiklikte hareketinizi değiştirebileceğiniz durumlarda geçerlidir. Zor durumda kalmamak için çok geç olmadan son bir bakış atmaya alışırsanız daha güvende kalırsınız.

Bu bakış aynayı bırakıp da sürekli sağa sola bakmak anlamında anlaşılmamalıdır. Beklediğiniz görüntüyle gerçek görüntüyü karşılaştıracağınız bir ekran gibi kullanılmalıdır. Eğer bakacağınız yerde ne olduğunu tahmin edemiyor haldeyseniz zaten yeterince gözlem yapmamışsınızdır.

Ayakların duruşu

Sürüş esnasında ayakların duruşu pek çok kişi için önemsiz görünür ancak motosikleti kontrol etmek için ellerimiz, bacaklarımız ve ayaklarımızdan başka temas noktamız bulunmaz. O nedenle peglere basış şeklimiz de kontrol için çok önemlidir. Scooter kullanıcıları için ise bacak arasında benzin deposu da olmadığı için motosiklet ile eller ve ayaklardan başka temas yoktur.

Hareket halinde ayakların duruşu

Peg denilen ayak basma noktaları genelde ince çubuklardan ibarettir. Sol pegin önünde vites kolu, sağ pegin önünde de arka fren kolu bulunur. Motosiklet hareket halindeyken vites koluna ve arka frene gerekmedikçe basmamak gerekir. Peglerin temel işlevi motosiklet hareket ettikten sonra ayakları taşımaktır, ayakları kolların üstünde tutmak değil. Ayaklar ileride kontroller üstünde tutulursa gereksiz aşınmalar veya kontrol dışı frenleme yapılabilir.

Genelde motosiklet kullananlarda peglere ayak tabanlarının ortasından basmak gibi bir alışkanlık bulunur. Mesele ayakları bir yere basmak olduğunda bu davranış makuldur ancak sıkışık trafikta ayak burunları dışarıya açılarak sağa sola takılabilir ki bu oldukça tehlikelidir. Artçılarda bu durum çok daha fazla tehlikelidir çünkü motosikleti kontrol etmedikleri için sağa sola ne kadar yaklaştıklarını kestiremezler.

Peglere doğru basış şekli ise parmakların birleştiği kemik ile, yani ayağın ön tarafı ile basmaktır. Bu pozisyonda ayaklar parmak ucuna kalkmışsınız gibi ön taraftan peglere gerektiğinde yük uygulayabilir durumda kalacaktır. Ayakları vites değiştirmek için veya fren yapmak için ileriye doğru uzattıktan sonra tekrar geriye yerleştirmek gerekir.

Peglere ayağın ön kısmıyla basıldığında viraj girişlerinde ayakla baskı yapılarak daha rahat yatış sağlanır. Aynı şekilde yolda karşınıza çıkabilecek asfalt deliklerinden ya da kasislerin üzerinden geçişlerde pegler üzerinde ayağa kalkılarak bacaklara süspansiyon görevi verilir. Bu şekilde motosiklet altta sallanırken sürücünün vücudu darbeden etkilenmez ve kontrol kaybı ihtimali azaltılır.

Durur halde ayakların duruşu

Motosikleti durdurmak için vitesleri sırasıyla küçülterek birinci viteste durmak gerekir. Sol ayak vites küçültürken sağ ayak da fren yapmaktadır. Motosiklet tamamen durduğunda sağ ayak frende kalırken sol ayak yere basılır. Bu şekilde ön fren bırakılabilir ve özellikle yokuştaki kalkışlarda debriyaj ile gaz ayarlaması yapılırken fren ayakla kontrol edilir.

Motosiklet yan sehpaları sol tarafta bulunduğu için motoru sol tarafa yatık vaziyette tutmak sürücünün en kolay kontrol edebildiği harekettir. Her duruşta motoru tam ortada tutmak mümkün olmaz, o nedenle sol ayak yere bastığında sola doğru alışılmış eğim kontrolü motorun sola kaçmasını rahatça engeller. Sağ ayak ve bacak bu kontrole aynı ölçüde alışkın değildir.

Motosiklet ani bir şekilde durdurulmuş veya yavaşlarken vites küçültülememiş ise, ön fren sıkılarak sağ ayak yere basılır, sol ayakla vitesler hızlıca küçültülür, sonra yine sol ayak yere basılarak sağ ayak frene konur. Bu alışkanlığa sahip olan sürücüler yokuş aşağı, yokuş yukarı veya eğimli yüzeylerde her türlü sağlıklı bir şekilde durabilirler ve kalkabilirler.

Scooter kullanıcıları için arka fren sol elde olduğu için bu davranış çok kritik değildir ancak bir gün vitesli motor da kullanabilecekleri için bu duruşa alışmaları faydalı olacaktır.

Yavaş hızlardaki keskin dönüşlerde peglere kuvvet uygulamak denge bulmayı çok kolaylaştırır. Çok yavaş düz sürüşlerde sol ayak zaten birinci viteste bulunan vites koluna hafifçe bastırılır, sağ ayak da aynı hizada fren kolunun üstünde tutularak denge noktası öne alınır. Bu şekilde sağ el frenle ilgilenmez, sadece gaz kontrolü yapar. Sağa ayak frene hafifçe bassa bile debriyajla dengelenerek motosiklet kontrollü bir şekilde yavaş yavaş ilerletilir. Sıkışık trafikte araçların arasından ilerlerken ayağınızı yere basmadan akıcı bir şekilde ilerlemenizi sağlayacak bu tekniğe alışırsanız çok rahat edersiniz.

Durunca sağ ayak her zaman frende, sol ayak da yerde. Buna alışırsanız güvenli durur güvenli kalkarsınız.

Doğru oturuş ve ellerin pozisyonu

Doğru oturuş ve eller ile kolların pozisyonu sürüş sırasında motosikleti daha iyi kontrol edebilmeniz ve özellikle uzun seyahatlerde daha az yorulmanız için çok önemlidir. Doğruya alışırsanız hep doğru kullanırsınız ve özellikle acil durumlarda doğru tepkileri en hızlı şekilde vermeniz kolaylaşır.

Dik oturma

Motosikletin üzerinde ata biner gibi sırtınızı dik tutarak oturmanız gerekir. Spor motosikletler hariç. Dik pozisyonda durursanız ivmelenmede, frenlemede ve virajlarda ağırlığınızı kolayca kaydırabilirsiniz. Yukarıdakilerin haricinde ilk akla gelen faydası ise etrafı daha iyi görmeniz ve daha erken aksiyon alabilmenizdir.

Sert ivmelenmelerde ön tekerin bir miktar havaya kalkması mümkündür. Küçük hacimli motorlarda bile bu durum başınıza gelebilir. Çok büyük bir problem değildir ama heyecan sebepli kontrol kaybı yaşanabilir. Bunu engellemek için ani gaz açtığınızda vücudunuzu öne doğru eğerek ağırlığınızı öne vermeniz gerekir. Ön teker kalkmasından acil durum pek oluşmaz ama alışkanlık edinmekte fayda vardır.

Aynı şekilde sert fren yaptığınızda da tüm ağırlık ön tekere doğru kayacağından arka tekerin yerden kesilmesi olasıdır. Fren gücü fiziksel olarak lastiğin üzerindeki yük ile doğru orantılıdır. Arka lastik yerden kesilmese bile üzerindeki yükün azalması frenleme kuvvetini azaltacaktır. Bu nedenle her frenlemede vücudunuzu arkaya doğru kaydırmanız daha dengeli bir frenleme sağlayacaktır ve ön teker kadar olmasa da arka teker de frenlemeye destek olacaktır.

Viraja girdiğinizde hızınız yüksek kalmışsa ve motorunuzu daha fazla yatıramıyorsanız vücudunuzu virajın içine doğru kaydırmanız gerekebilir. Aynı şekilde motor fazla yattıysa da vücudu dışarıya kaydırmanız fayda sağlayabilir. Bir çok farklı durumda bu hareketleri denemenizde fayda vardır.

Acil durumlarda yukarıda bahsettiğimiz hareketleri yapmanız eğer alışkın değilseniz imkansızdır. Her frende vücudu arkaya vermeye alışırsanız ani frende otomatik olarak kendinizi arkada bulursunuz. Viraj içinde sağa sola kaymaya alışırsanız ani gerekliliklerde hemen tepki verirsiniz. Doğru oturuş alışkanlığı olağan durumlarda boşa hareket etmek gibi gelse de en çok acil durumlarda fayda sağlar.

Kolların pozisyonu

Kolların duruşunun sürüşe ne katkısı ne olur diye düşünülür ama motoru rahat kontrol etmek ve yorulmamak için oldukça önemlidir. Kollarınız gidona dik durmamalı, dirseklerden bir miktar kırık durmalıdır. Ayrıca kolunuz kasılmış durumda olmamalı, motosikletin hareketi ile yukarı aşağı rahat hareket edebilmelidir. Hatta yolda giderken arada sırada dirsekleri yukarı aşağı hareket ettirmekte fayda vardır, kolunuzu kasmamaya alıştırır.

Ellerin pozisyonu

Her iki el de gidonda durmalı ama gidonu sıkmamalı, parmaklar da gidonu rahatça sarmalıdır. Parmaklar kesinlikle debriyaj ve fren kollarının üstünde durmamalıdır. Bazı sürücüler fren üzerinde iki parmak tutmaya alışmıştır, bu durumu acilen değiştirmeleri gerekir. Acil fren yapmanız gerektiğinde kolun üzerinde hazır bekleyen iki parmağın gücü yetersiz kalır ve diğer yandan gidon üzerinde kalmış olan diğer iki parmak fren kolunun daha çok fren yapmasına engel olur. Kural basittir, fren dört parmakla yapılır. En ufak freni bile bu şekilde yapmaya alışırsanız ani frenlerde güçlü ve dengeli fren yapabilirsiniz. Aksi takdirde ya az ya da kontrol edemeyeceğiniz fazlalıkta fren yaparsınız, her ikisi de tehlikelidir.

Diğer bir kötü alışkanlık da sağ el ile uzun süre gaz açık gidildiği durumlarda gazı açık tutarak avuç içini yukarı kaydırmaktır. Motoru sürerken normal olarak gazı açmak için bileğinizi aşağıya çevirirsiniz. Özellikle uzun sürüşlerde bilek bu pozisyonda kaldığı için ağrı yapabilir. Bu duruma engel olmak için bazı sürücüler gazı sabit tutarak bileklerini yukarı kaldırarak düz hale getirirler. Bu şekilde sürmek çok tehlikelidir. Normal sürüşte bileğiniz aşağıdayken ani fren yapmak zorunda kaldığınızda fren koluna parmaklarınızı uzatmak için bileğinizi yukarı kaldırmanız, yani otomatik olarak gazı kapatmanız gerekir. Ancak eğer bileğinizi düzeltmişseniz frene parmaklarınız giderken gaz açık kalmaya devam eder. Normal şartlarda bunu engellemeniz mümkündür ama ani şartlarda mümkün değildir. Fren yerine gaz veren acemi sürücüler gibi kaza yaparsınız. Bileğinizin ağrıması aynı zamanda ara sıra mola vermenize sebep olur, bu da temelde iyi bir alışkanlıktır.

Sürüş öncesi kontrolleri

Tüm motosiklet üreticilerinin kullanım kılavuzları sürüş öncesi kontrollerine uzun bir bölüm ayırırlar. En detaylı kontroller için onları kullanabilirsiniz. Özellikle birkaç aydır kullanılmamış bir motosiklete binmeden önce motor yağına dahi bakmanız gerekir. Ya da her bin kilometrede bir lastik diş derinliğini kontrol etmelisiniz.

Ancak her gün motor kullanan biriyseniz her sabah göz atmanız gereken yerler bellidir. Günlük kullanımda frenlerin gücündeki azalmayı ya da motorun sesindeki değişimleri sezmek daha kolaydır. Ancak her motora binişinizde göz ucuyla bile olsa bakmayı alıkanlık haline getirmeniz gereken bazı noktaları vurgulamamız gerekir.

Lastik hava basıncı

Çoğu zaman motorunuza yaklaşırken uzaktan bakınca bile inmiş lastiği anlarsınız. Ancak tamamen sönmüş bir lastik zaten sizi yola çıkarmayacaktır ve bu nedenle güvensiz bir sürüşe yol açmaz. Tehlikeli olan ise gözle anlaşılmayacak kadar basıncı azalmış lastikle yola çıkmaktır. Özellikle virajlarda çok tehlikelidir.

Bunu engellemek için her sabah elinize hava basınç kontrol cihazı alıp ufak değişiklikleri kontrol etmenize gerek yok.  Basitçe lastiğe küçük bir tekme atarak geri tepmesinden hava basıncını hissedebilirsiniz. Tabi bunun için basıncı tam lastiğin tekmede verdiği tepkiyi bilmeniz gerekir. Arada sırada lastik tekmelemenin etrafınız çok kalabalık değilse sizi garip göstermeyeceğine emin olabilirsiniz. Bazen küçük bir çivi lastiğin havasını yavaş yavaş indirir, eğer ilk benzinlikte lastiğe hava basarsanız rahatlıkla tamir ettirmeye kadar gidebilirsiniz.

Tekme atmadan yola çıktıysanız ya da tekmeyle anlayamadıysanız sürüş sırasında ön lastiğin havasındaki eksikliği hissetmek arkaya göre nispeten daha kolaydır. Düşük hızda dahi sağa sola dönerken direksiyon sertleşir. Arka lastikteki basınç eksikliği ise virajda motorun arkası çizgiden çıkıyormuş gibi hissettirir. Garip bir durum sezerseniz inip bakın, tekmeleyin, hiç olmadı en yakın benzinlikte lastik basınçlarını kontrol edin. Önce güvenlik.

Aynaların temizliği

Motora binerken kontrol etmezseniz aynanızın kirli olduğunu ilk kavşakta anlarsınız ve aynanız kirli ise arkayı doğru göremezsiniz. Durup temizlemek zorunda kalırsınız. Giyinip kuşanıp yola çıkmışken durmak hoş değildir ve bazen eldiveni çıkarıp uygun bir bez bulmaya üşenebilirsiniz. Bu durumda eldiveninizle aynayı silmeniz genelde iyi bir sonuç vermez, aksine daha da bulaştırabilir. Motora binmeden aynaya bakmak en kolayıdır.

Aynı durum ön camınızın temizliği için de geçerlidir ancak aynalar elbette daha kritiktir. Ön cam çok yüksek değilse ciddi bir tehlike yaratmaz.

Güvenlik ekipmanlarınız

Sürüş öncesi kontrolü sadece motorla ilgili değildir. Aynı zamanda eldivenle motor kullanmaya alışmanız gerekir. Ya da montunuzu giymeden yola çıkmamanız gerekir. Her gün motora binenlerde genelde ekipmanlardan birisi eksikse rahatsız hissetmek gibi bir duygu oluşur. Bu duygu güvenlik alışkanlığıdır ve alıştıktan sonra taviz vermesi daha zordur. Nasıl alışırsanız öyle gider.

Güvenli sürüş alışkanlıkları

Bu bölümde güvenli bir sürüş için sahip olmanız gereken alışkanlıklara odaklanacağız. Motorla yaşamın ilk şartı güvenliktir ve güvenli bir sürüş için bazı doğru alışkanlıklara sahip olmanız çok önemlidir. Motosiklet kullanmak bilinçli bir aktivite gibi görünse de temelde öğrenilmiş alışkanlıklarınız sürüşünüzün genelini yönetir. Viraja girerken sırasıyla ne yapmanız gerektiğini düşünmeye başlarsanız muhtemelen hazır olmadan viraja girmiş olursunuz. Ayağınızı tutmanız gereken yerde tutmaya alışmazsanız acil bir durumda fren pedalına zamanında basamazsınız.

Hepimiz biliyoruz ki motosiklete binip gitmek oldukça kolaydır. Ancak hem sürüş öncesinde, hem sürüş sırasında hem de duruşlarda uymanız gereken bazı kurallara kendinizi alıştırırsanız daha güvende olursunuz. Motora yeni başlayan biriyseniz bu alışkanlıklara sahip olarak başlamanız çok kolaydır. Ancak uzun zamandır motosiklet kullanıyorsanız zamana yayarak kendinizi teker teker bu alışkanlıklara alıştırmanız daha kolay olacaktır.

Bu bölümde bahsedeceğimiz detayların çoğu size basit ve önemsiz görünecektir. Ancak bu detaylardan birisi bir gün bir durumda zarar görmenizi engelleyebilir.